TavsiyeEdiyorumcom Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,676 uzman makalesi arasında 'Doğum Sonrası Eşler Arasında Yaşanan Sıkıntıların Gerçek Nedeni Ne?Ne Yapmalı?' başlığıyla benzeşen toplam 50 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir. Bazıkişiler hediyelerle sevildiklerini hissederler. Bazıları da sevdiklerini hediyeler vererek gösterirler. Eğer sevgiyi hediyelerle hisseden bir eşiniz ya da sevgiliniz varsa; – Düşünceli davranışlarınız, – Eşinizi önceliğiniz yapmanız – Özel zamanlarda hediye vermeniz onu mutlu edecektir. MERHABA SAYIN ZİYARETÇİLER BOŞANMA BÜYÜSÜNDE KESİN ÇÖZÜM ARIYORSANIZ DOĞRU ADRESTESİNİZ.BEN MEDYUM HAKAN OLARAK SİZİN İSTEKLERİNİZİ İTİNA İLE ÇALIŞIP OLUMLU SONUÇLAR VERMEKTEYİM.BİR SÜREDİR EŞİNİZLE HAYATINIZ ÇEKİLMEYECEK DURUMA MI GELDİ VE BOŞANMAK İSTİYORSUNUZ FAKAT SİZİ EŞİNİZ BOŞAMIYOR VE @isilrecber posted on their Instagram profile: “Sevgili büyüğüm @zaferkozanoglu ile Unicef komitemizin bir başka organizasyonunda Bodrum Titanic” Eşinizinsize kefil olarak, aile gelirinin Amerika'daki yoksulluk sınırının %125 `i ya da daha üstü olduğunu göstermesi gerekmektedir. Yapılacak İşlemler. Tanımlamalara göre "Göçmen" ABD`de çalışmasına ve yaşamasına izin verilmiş yabancı uyruklu kişidir. Amerikan vatandaşı olan eşinizden dolayı göçmen konumuna Fast Money. Kocam beni sevmiyorKocam beni sevmiyorKocam beni sevmiyor diyenlere çok özel taktikler1. Kocanız, evliliğinizde meydana gelen değişiklikler nedeniyle gergin Kocanızın biraz yalnız kalmaya ihtiyacı Kocanızın, ona saygı duyduğunuzu hissetmeye ihtiyacı olabilirÖne Çıkan YazılarKocam beni sevmiyor diyen bir kadın ne yapmalıdır? Kocanızın sizi sevmesini sağlamak, onun ilgisini, aşkını kazanmak için çok özel taktikleri çoğu zaman size karşı mesafeli ve dikkati dağılmış gibi davranıyorsa, şüphesiz ki bu durum aklınızda yer etmiş başlıca amacınız haline gelecektir. Evliliğinizin tehlikede olup olmadığını düşünebilirsiniz. Hemen akabinde de evliliğinizi kurtarmanın mümkün olup olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Endişeniz yeterince derinse, bir boşanma durumuyla karşılaşmayı önlemek için, neler yapabilirim diye araştırırsınız. Kocanızın size karşı olan sevgisi, o zamana kadar gerçekten soğumuş ise de sizi tekrar sevmesinin mümkün olup olmadığını merak beni sevmiyor diyenlere çok özel taktiklerBu noktada, kocanızın sizi yeniden sevmesi için neler yapabileceğinizi düşünürken, göz önünde bulundurmanız gereken üç önemli şeyi Kocanız, evliliğinizde meydana gelen değişiklikler nedeniyle gergin kocanızın sizi artık sevmediğini düşünürken, aslında gerçek hiç de böyle olmayabilir. Evliliğinizde meydana gelen değişiklikler ve bu değişikliklerle nasıl başına çıkacağını bilmemesi, onun gergin olmasına sebep olabilir. Eğer durum bundan ibaretse, aynı anda kocanız da sizin onu hala sevip sevmediğinizi düşünüyor olabilir. Normal zamanlarda da sizden gerçekten gitgide uzaklaştığını hissedebilirsiniz. İşte o zaman bu gerçekten endişe verici bir beni sevmiyor düşüncesindeki bir kadın, böyle bir durumla başa çıkmaya çalışırken son derece dikkatli davranmalıdır. Kocanızın sizi yeniden sevmesini sağlamak için bulunduğunuz girişimlerin işleri daha da kötüleştirmesini elbette ki istemezsiniz. Bu yüzden riskli olmayacak birtakım değişiklikler yapmayı deneyebilirsiniz. Örneğin; evliliğinizin iyi olduğu dönemler ve şimdiki dönemler arasında ne gibi bir fark olduğunu gözden geçirerek, geriye dönük değişiklikler yapabilirsiniz. evliliği baştan beri iyi gitmeyenler ise risk alabilir ve köklü değişimler yapabilirler. Örneğin; aşağıdaki madde de ele aldığımız tatil örneği gibi…2. Kocanızın biraz yalnız kalmaya ihtiyacı sizi yeniden fark etmesi için yapacaklarınızı abartırsanız onu sinirlendirebilirsiniz. Sizi fark edebilir ama bu fark ediş öfke ve kızgınlık eşliğinde olabilir. Sizi gerçekten seviyorsa fakat bunu geçmişte yaptığı gibi size hissettirmiyorsa, şimdi yapacağınız yanlışlar onun sizden daha da çok uzaklaşmasına neden yandan, size olan sevgisinde bir azalma meydana gelmişse, onun duygularını tamir etmeye çalışırken bulunduğunuz birtakım zorlayıcı girişimler, kocanızın dırdır olarak algılayacağı davranış biçimine dönüşecektir. Her iki durumda da kocanız biraz mesafeye ve yalnız kalmaya ihtiyaç duyuyor olabilir. Siz durumu kurtarmak için başka çözümler üretmeye çalışırken, ona o alanı sağlayın. Bunu yaparken kocanızdan biraz uzaklaşmanız, evliliğinizi kurtarmak adına uyguladığınız böyle bir yöntemin gerçekten de işe yarayıp yaramaması sorusu, endişe duymanıza sebebiyet verebilir. Aslında son zamanlarda belki de pek düşünmediğiniz bir şey size yardımcı olabilir. Yalnız başına ya da erkek arkadaşlarıyla tatile çıkması konusunda teşvik edin. Özgüven dolu kadınlara has bu davranışınız onda hayranlık uyandırabileceği gibi, aklını toparlaması, kafasını dinlemesi için de iyi bir fırsat Kocanızın, ona saygı duyduğunuzu hissetmeye ihtiyacı olabilirKocanızın sizin saygınıza ihtiyacı olabilir. Bu olasılıktan daha önce şüphelenmiş fakat bunun gerçekte onun için ne kadar önemli olduğunu fark etmemiş olabilirsiniz. Evliliğinizin ve hayatınızın koşuşturması içinde belki ona olan hayranlığınızı göstermeyi ihmal etmiş olabilirsiniz. O hayranlığınızı yeniden göstermeniz, olayların değişmesine olumlu ve ciddi biçimde etki etmesine yardımcı üç şey, yani kocanızın gergin olabileceğini düşünmeniz, onun kendine ait bir alana ihtiyaç olabileceğini anlamanız ve sizden saygı görmeyi bekliyor olduğunu idrak etmeniz, kocanızın sizi yeniden sevmesini sağlamanız için iyi bir başlangıç olabilir. Bütün bunların yanı sıra belki de kocanızın sevgisini kazanmakla ilgili olarak biraz daha spesifik ve teknik bilgiye ihtiyaç duyabilirsiniz.“Kocam beni sevmiyor” derdiyle yanan pek çok kadın için kurtarıcı rol oynamış bir e-kitaptan bahsedelim size. Ne yapın edin, mutlaka okuyun deriz. Çünkü evlilik ilişkisine muhteşem bir ivme kazandırabilen metot ve tüyoları tek tek anlatıyor. Kocanın Kalbine Gir e-kitabını okumak için buraya Konular Kocam Beni Aldatıyor Mu? TestiBoşanmak İstemiyorumErkekleri İlişkiden Soğutan SebeplerErkekler Neden AldatırMutlu Evliliğin 7 Sırrı Bu sorunun tek bir yanıtı yok. Çok farklı nedenlerle eşiniz ya da sevgiliniz sizinle sevişmek istemiyor olabilir. Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için birçok soruya yanıt vermek gerekecek. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Doğan Şahin, bu konuda en çok merak edilen soruları yanıtlıyor. Erkeklerde cinsel isteksizlik artıyor mu?Öyle görünüyor. Son yıllarda giderek daha fazla sayıda erkek, cinsel isteksizlik nedeniyle çok erkekler mi, eşleri mi başvuruyorlar?Çoğunlukla eşlerin uzun süre söylenmeleri ve şikayet etmeleri gerekiyor. Birçok erkek eşiyle sevişmiyor oluşunu çok fazla önemsemiyor. Yorgunluğa ya da yoğunluğa bağlayıp, koşullardan kaynaklanan geçi bir durum olarak yorumlamak eğiliminde oluyorlar. İşler bir düzelse sevişecek olduğunu de “eşim benimle sevişmiyor, ne yapabilirim?” diye başvuran kadınlar oluyor. Erkeklerde cinsel isteksizlik çok olmaz diye düşünülür. Bu gerçekten böyle midir?Evet, insanlar, erkeklerin her an sekse hazır olduklarını ve cinsel isteklerinin azalmayacağını düşünürler. Cinsel isteksizlik nadir görülen bir durum olmamasına karşın, erkekler ve kadınlar arasında erkeklerin hep istekli oldukları miti yaygındır. Üstelik eşinde cinsel isteksizlik olan bir kadın bile, hala böyle düşünmeye devam edebiliyor. Çünkü eşlerinde cinsel isteksizlik olan kadınlar, ilk olarak başka bir kadın ihtimalini düşünüyorlar. Erkeklerde cinsel isteksizlik olmayacağına göre, kendisiyle sevişmeyen adam, mutlaka başka biriyle sevişiyordur. Velhasıl erkeklerin de cinsel isteklerinin azalmış olacağına pek ihtimal cinsel isteksizlik ne kadar sıktır?Çoğu batılı olan çeşitli uluslarda yapılan çalışmalarda, üretkenlik çağındaki erkeklerin yaklaşık yüzde 20’sinde cinsel isteksizlik olduğu saptanmıştır. Bekâr erkeklerde cinsel isteksizlik, evli erkeklere göre 3 kat daha fazla görülür. Ülkemizde cinsel isteksizliğin sıklığına dair yapılmış bir çalışma yok ama son yıllarda önemli bir başvuru nedeni olduğunu söyleyebilirim. Neye cinsel isteksizlik deniyor? Cinsel isteksizlik denmesi için ne kadar azalması gerekiyor?Cinsel istek bozukluğu, süreğen ve tekrarlayan bir biçimde cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin azalmış olması ya da hiç olmaması durumudur. Cinsel isteksizlik, cinsel yaşamın tümüne yayılmış olabilir ya da bazı durumlarla ilgili olabilir. Mesela eşiyle sevişmek isteği duymayan biri mastürbasyon yapabilir ya da erotik filmler izleyebilir. Cinsel isteksizliği olanlar cinsel etkinliği çoğunlukla kendiler başlatmazlar, eşleri tarafından başlatıldığı zaman da reddedebilir ya da görev gibi kabul edip gönülsüzce sevişebilirler. Cinsel yaşantı sıklığı çoğu zaman düşük olsa bile, eşten gelen talepler ya da fiziksel yakınlık veya samimiyet için cinsel ilişki sıklığı azalmamış istek azlığı ile birlikte görülen ya da cinsel istek azlığına bağlı olarak gelişen cinsel işlev bozuklukları neler?Cinsel isteğin azalmış olması uyarılma ve boşalma zorluklarına neden olabilir. Bazı hastalar istekleri azalmış olduğundan sevişme sırasında konsantrasyonlarını kaybettiklerinden sertleşmeleri bozulabilir ya da boşalmaya ulaşmadan cinsel ilişkiyi beri cinsel isteği az olan biri ile cinsel isteği sonradan azalan biri farklı mıdır?Başlangıçta normal bir cinsel isteğin bulunduğu uzun bir dönemin olması tedaviye daha iyi yanıt olabileceği anlamına gelebilir. Ergenliğin başından beri olan cinsel isteksizlikte ise çoğunlukla psikoseksüel gelişim ya da tıbbi daha ciddi etkenler söz konusudur. Cinsel isteksizliğin en sık görülen nedeni ne?En yaygın neden sürdürmekte oldukları cinsel yaşamdan memnun olmamaktır. Belki güzel sevişmiyorlardır belki erkeğin istediği gibi değildir...Çiftler genellikle birbirleriyle bir sorunları olmadığını, hatta cinselliği bir kenara koyarlarsa çok iyi anlaşan bir çift olduklarını söylerler. Ancak cinselliği bir kenara koyduğunuzda, yani partneriniz, sevgiliniz ya da eşiniz olarak görmediğiniz insanlarla zaten daha kolay anlaşırsınız. Biriyle iyi anlaşmak başka bir şey, arzulamak başka bir erkek eşiyle cinsel yaşamından neden memnun olmuyor olabilir?En sık rastlanan neden kişinin hayalindeki cinsel yaşamla, eşiyle sürmekte olan cinsel yaşam arasındaki farktır. Birçok erkek eşi kendi istediği gibi sevişmediği halde bu durumu düzeltmek için çaba harcamaz mesela neler istediğini eşine söylemez. Aslında birçok erkeğin eşlerinin cinsel olarak fazla etkin olmasını isteyip istemedikleri konusunda kararsızlıkları vardır. Birçok erkek için, cinsel olarak çekingen, mahcup ve cinselliğe meraklı olmayan bir kadın daha saygıdeğerdir. Cinsel açıdan her türlü fanteziye açık, rahat bir kadın ise yeterince saygın bulmaz. Dolayısıyla daha saygın bir kadın mı, daha seksi bir kadın mı istediği konusunda kafası karışıktır. Bizim kültürümüzde bir çok erkek, kadınlarını zihinlerinde saygın biri olarak korumak pahasına onlarla doyumlu bir cinsel yaşamdan vazgeçerler. Daha arzulu, tutkulu ve zevkli bir cinsel yaşamı ise fantezilerinde sürdürür ya da pornografi izleyerek ile yahut paralı ya da kısa süreli ilişkilerde yaşamaya çalışır. Erkekteki cinsel isteksizliğin başka ne tür nedenleri olabilir?En sık görülebilecek tüm nedenleri sıralayacak olursak...Şizoid kişilik bozukluğu Bebeklik dönemlerinde anneleriyle yakın bir duygusal ve fiziksel ilişki içinde olamamış erkeklerde bir kadınla cinsel yakınlık ve ilişki isteği az olabilir. Bu kişiler kendi başlarına cinsel etkinliklerde bulunabilmelerine karşın bir eşle cinsel ilişki isteği duymayabilirler. Mesela kişi mastürbasyon yapmasına karşın karısıyla sevişmek konusunda gönülsüz olabilir. Bazı erkekler eşleri yan odada yatarken internetten ya da televizyondan erotik filmler izlerler eşlerin sevişme isteğinden çeşitli bahaneler uydurarak bağımlı kişilikler Annelerine bebeksi bir bağımlılık içinde olan erkekler eşleriyle ya da sevgilileriyle cinsel olmayan duygusal ve fiziksel yakınlık kurabilmelerine ve bundan haz alabilmelerine karşın cinsel ilişkiye girmek istemeyebilirler. Annelerine de eşlerine de bağımlı ve aşırı düşkün olan bu erkekler ilişkide destek ve şefkat arayışı içinde olup erişkinliğin gerektirdiği cinsel yakınlıktan Bazı erkekler eşcinsel olmalarına karşın bunun farkında olarak evlenir ya da kadınlarla ilişki kurarlar. Çevreye karşı gizlenme olma arzusuyla ya da aile üyelerinden gizleme amacıyla bu tarz bir yaşamı seçen bir erkek, genç yaşlarda fiziksel uyaranların ya fantezilerin yardımıyla bir kadınla cinsel ilişki kurabilir. Böylesi kimseler eşleriyle sevişirken bir erkeği düşünerek orgazm olabilirler. Ancak bir süre sonra bir kadınla cinsel ilişki sürdürme istekleri azalır ve ortadan kalkar. Bazen de eşcinsel bir erkek eşcinselliği kabul edilemez bulduğundan eşcinsel arzularını bastırır ve bunların farkında olmaz ve eşcinsellik karşıtı tutumlar göstermek yanında sık sevgili değiştiren çapkın bir erkek gibi davranabilir. Ancak evlendiğinde bir süre sonra ya da bir ilişkisi uzun sürdüğünde cinsel isteğini yitirir. Bazen eşcinsel arzularını kısmen doyuran durumlarda eşleriyle birlikte olabilirken, eşcinsel arzularını uyarmayan durumlarda isteksizlik gösterebilirler. Eşinin başkasıyla birlikte olduğu fantezileri kurmak, eşinin eski cinsel ilişkilerini anlattırmak, eşini başka erkeklerle birlikte olduğu fantezileri kurmaya zorlamak bazen da eşini başka bir erkekle birlikte olmaya zorlamak gibi eylemler eşcinsel arzuları uyarabilen ve kısmen doyuran durumlardır. Bazı erkeklerde ise eşcinsel yönelimler heteroseksüel bir ilişkiyi engelleyebilecek ölçüde güçlü değildir ama mesela erkeksi, güçlü, baskın kadınlarla olmak gibi zorunluluklar yaratabilir ya da bir kadınla sadece anal yoldan ilişki kurabilmeye olanak tanıyabilir. Eşcinsel yönelimi net olan bir kişiyi heteroseksüel bir ilişkide işlev görmesini sağlamaya çalışmak uzun vadede yararsız olacağı gibi uygun bir yaklaşım da kaçınmalar Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de cinsel ilişkinin kimi yönlerinden rahatsızlık duyma söz konusu olabilir. Bazı erkekler eşlerinin kıllarından, cinsel organının kokusundan ya da bir hastalığı varsa akıntılardan rahatsızlık duyabilir ve bunlarla karşılaşmamak için cinsel yakınlıktan kaçınabilir. Maskelenmiş parafililer Hiçbir insanın cinsellikte arzuladığı şeyler başka birinin aynısı değildir. Ancak günümüzde başkalarının cinsel deneyimleri sinema, kitaplar gibi çeşitli yollardan öğrenildiğinden giderek insanların cinsel deneyimleri bir birine daha çok benzemeye başlamaktadır. Bazı insanlar kendi cinsel arzuları başka olsa da gördüğü ve işittiği şeylerin ortalamasını normal olarak kabul edip kendilerini buna uymaya zorlamaktadır. Oysa cinsel sapkınlık olarak kabul edilen teşhircilik, röntgencilik, fetişizm, cinsel sadizm, cinsel mazohizm vb gibi bir çok eğilim çok kişide de vardır. Kişinin kendi özel arzularından kaçıp, normal sandığı tarzlara yönelmeleri cinsel hazlarını azaltır. Bu şekilde tekrarlanan ve doyum vermeyen cinsel deneyimler bir süre sonra cinsel isteği de azaltabilirler. Eşleriyle sevişmek yerine mastürbasyon yapan ya da pornografi izlemeyi tercih eden erkeklerin bazıları, kendi özel cinsel arzularını eşlerine söyleyemeyen, onun yerine bu arzularını fanteziler yoluyla ya da filmlerde izleyerek doyurmaya çalışan kimselerdir. Bazı erkekler de kendi arzularını sapıkça buldukları için, eşlerini buna ortak etmek istemezler ve arzularını mastürbasyonla, film izleyerek ya da paralı ilişkiler veya “hafif” kadınlarla doyurmaya bazı insanlarda cinsel arzu cinsel ilişkinin tek bir bileşenine takılmıştır ve bir parterle cinsel ilişkiye izin vermez. Kişi bu arzularını bastırdığı için de ne parafilik yoldan ne de başka yoldan bir cinsel ilişki kurma arzusu duymaz. Eğer bu tür eğilimler cinsel ilişkiye izin vermeyecek kadar güçlü değillerse, kişinin cinsel arzularını fark etmesini ve cinsel yaşamına dahil etmesini sağlayacak tedavi yaklaşımları yararlı sahibi olmak istememek Nadiren gözükse de özellikle bağımlı ve sorumluluk almaktan kaçınan erkekler, çocuk sahibi olmanın getireceği yükümlülüklerden kaçınmak için cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler. Kısırlık tedavisi gören bir çift doktorlarının döllenmeye uygun olarak belirlediği zamanlarda erkeğin cinsel isteksizliği nedeniyle cinsel ilişkiye giremiyordu. Karısı çocuk sahibi olmayı çok istediği için karısının bu isteğine karşı çıkamıyor ama farkında olmaksızın cinsel isteksizlik geliştirerek çocuk sahibi olmalarını engellemiş oluyordu. Psikiyatrik rahatsızlıklar Kadınlarda olduğu gibi, depresyon başta olmak üzere bir çok psikiyatrik rahatsızlık cinsel isteği azaltır ya da geçici bir süre ortadan kaldırır. Cinsel isteği olumuz etkileyebilecek diğer psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır yaygın anksiyete bozukluğu, özellikle cinsellikle ilgili olmak üzere obsesif-kompülsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk, özellikle anksiyetenin yoğun olduğu dönemlerde şizofreni gibi psikotik bozukluklar. Cinsel istek azlığı psikiyatrik bir hastalığa ya da onun tedavisinde kullanılan ilaçlara bağlı ise, öncelikle hastalığın cinsel isteği etkilemeyen bir ilaçla tedavisi gerekir. Psikiyatrik rahatsızlık düzelme gösterdiği halde cinsel isteksizlik devam ediyorsa seks terapisi ya da soruna yönelik özel yaklaşımlar ve üzüntü kaynağı olan yaşam olayları Yas, ekonomik güçlükler, bir yakının hastalığı gibi kişide sıkıntı ve üzüntü yaratan olaylar ya da hayati önemi olan sorunlar cinsel isteği azaltabilirler. Bu durumda kişinin sorunlarına yardımcı olacak, destekleyici tutumlar işe veya çekicilikle ilgili endişeler Erkekler cinsel çekiciliklerini yitirme endişesi daha az duyarlar. Gene de bazı erkeklerde yaşlanmayla performanslarının azalmasıyla yüzleşmemek için cinsel ilişkiden kaçınma ve isteksizlik ortaya ilgi kaybı Erkeklerin ilişkinin ilerleyen dönemlerinde eşlerini anne gibi görmeye başlamaları ya da fiziksel görünümü değiştiği için eskisi kadar uyarıcı bulmamaları eşlerine yönelik cinsel isteğin azalması ortaya çıkabilir. Özellikle çocuk sahibi olduktan, yani eşleri genç bir kadın olmaktan çıkıp anne rolüne girdikten sonra eşlerine cinsel isteği azalan erkekler bazan genç bir delikanlı gibi yaşam sürmeye başlarlar. Artık anne olarak gördükleri eşleriyle cinsel ilgileri azalırken, eşlerine düşkünlükleri artar ama öte yandan daha genç kadınlarla kaçamaklar yapmaya başlarlar. Bu erkeklerle ilişkiye giren kızlar adamın bir gün eşini bırakıp kendileriyle evlenecekleri günü boş yere yıllarca bekleyebilirler. Ancak bu durum gerçekleşmez, çünkü koca eşini anne gibi görmeye başladıktan sonra eşine daha düşkün ve bağımlı olur, onun desteğine ve varlığında daha çok ihtiyaç duyar ama onunla cinsel yakınlıklardan mümkün olduğunca kaçınır. Yakınlık sorunları Ciddi Şizoid, Narsisistik ve Obsesif karakter patolojisi olan bireylerde ilişkinin başlangıç dönemlerine cinsel isteksizlik olmasa bile yakınlık ve bağlılık gelişmeye başladığı zaman ilişkiden uzaklaşma arzularının bir yansıması olarak cinsel istekte de azalma ortaya çatışmaları Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde evlilik çatışmaları ve ilişki sorunlarına cinsel isteksizlikle yanıt verebilirler. Özellikle kızgınlık, kırgınlık duyguları eşle haz paylaşma isteğini azaltır. Bazen de evlilik sorunları depresyona veya anksiyete bozukluklarına yol açtığı için cinsel isteği de cinsel beceri eksikliği Erkekler kültürün etkisiyle cinsel tecrübesi olmayan “el değmemiş “ kızları eş olarak seçmek eğilimindedirler. Bu tecrübesizlik cinsel yakınlık sırasında nasıl davranılacağını bilememekten, yanıtsızlığa kadar çeşitli sıkıntılar yaratabilir. Erkekler bir yandan tecrübesiz kadınları seçerler ama bir yandan da özellikle kendi cinsel aktivitesinin iyi olduğunu görmek için eşinin etkileniyor olduğunu görmek isterlerter. Kendi erkeklik imgesine duyduğu güven eşine verebildiği cinsel hazla artıp azalabildiğinden, yanıt vermeyen, cinsel ilişkiye katılmayan bir kadın kocasının alacağı doyumu azaltabilir. Her ne nedenden olursa olsun uzamış doyumsuzluklar sonunda cinsel isteğin de azalmasına yol dini ve ahlaki inançlar Erkeklerde dini inançlar ve katı ahlaki görüşler cinsel isteği çok etkilemezler çünkü en katı dini ve ahlaki inanışlarda bile erkeğin cinsel istek ve haz duyması olağan ve beklenen bir durum olarak karşılanır. Tıbbi nedenler cinsel isteksizlik yapabilir mi?Erkekteki cinsel isteksizliğin öncelikle tıbbi bir nedeni olup olmadığı anlaşılmalıdır. Çünkü pek akla gelmese de çeşitli tıbbi durumlarda cinsel isteksizliğe neden olabilmektedir. 1Hastalıklar Koroner yetmezlik, enfarktüs, böbrek üstü bezlerinin fazla ya da az çalışması, cinsellik hormonlarının azlığı, tiroid hormonlarının azlığı ya da artışı, epilepsi, beyin kanamaları gibi rahatsızlıklar cinsel ilgiyi azaltabilirler. Ancak cinsel hormonların az olması cinsel isteği azaltabilirken, fazla olması isteği İlaçlar Depresyon ilaçları, lityum, bazı tansiyon ilaçları, psikoz tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar cinsel isteği azaltabilmektedirTedaviye değinir misiniz?Hormonları normal düzeylerde olan kişilere seks hormonları verilmesi yararsız olduğu gibi uzun vadede hormonal dengeyi bozduklarından gücü artırdığı söylenen koç yumurtası, kuvvet macunu, bal, pekmez, fındık, fıstık , istiridye gibi çeşitli gıdaların bir yararı yoktur. Ancak kişi bunların yararlı olacağına inanırsa psikolojik olarak güven duyusu vererek kişiyi ilaçları Depresyonu olmayan birine verilen depresyon ilaçlarının bir çoğu cinsel isteği daha da Hiçbir yararı olmadığı gibi, özellikle barbitüratlar cinsel isteği azaltırlar. TEDAVİ İLKELERİ İstek bozukluğunda nedeni çözmeyi hedefleyen, dinamik yönelimli seks terapisi daha iyi sonuç verirken klasik seks terapisine yanıt oranı nispeten nedenlere yönelik çözümler daha çok önem kazanır. Tedavide çiftin cinsel iletişimlerinin arttırılması, cinsel isteklerini daha rahat ifade edebilmelerinin sağlanması cinsel yaşamlarındaki kısıtlılıkların kaldırılması amaçlanır. Ancak tedavide en önemli unsur cinsel isteği engelleyen unsurların bulunup ortadan kaldırılması ile kişinin gizli kalmış arzu ve fantezilerinin ve nispeten daha yüzeyde olan bir etkene karşı gelişmiş cinsel istek veya tiksinme bozukluğunda uyarlanmış seks terapisi yöntemleri işe yarayabilir ve erken dönemlere ait, kronik, yaşam boyu özellik gösteren ve derin dinamik nedenlerden kaynaklanan etkenler söz konusu ise sorunun ağırlığına göre dinamik yönelimli seks terapisi ya da uzun süreli psikanalitik terapiler tercih edilmelidir. SEKS TERAPİSİ Evlilik çatışmaları, gebelik korkusu, cinsel fobiler veya kaçınmalar, katı dini inançlar, yaşla veya çekicilikle ilgili endişeler, eşe ilgi kaybı, yakınlık sorunları, eşin cinsel beceri eksikliği, güç dengesizliği, pasif agresif eş ve eşte cinsel işlev bozukluğuna sekonder gelişen istek bozuklukları için öncelikli olarak seks terapisi yönelimli seks terapisi Cinsel istek bozukluğu, maskelenmiş “perversiyonlar”, kişilik sorunları, cinsel kimlik veya yönelim sorunları, dirençli cinsel fobiler veya kaçınmalar, cinsel dürtüler üzerinde kontrolünü kaybetme korkusuna bağlı ise dinamik yönelimli seks terapisi daha uygun uzun süreli terapiler Seks terapisi ile sonuç alınamayan ve dirençli ciddi kişilik bozuklukları, cinsel kimlik ve yönelim sorunları, dinamik seks terapisine yanıt vermeyen maskelenmiş perversiyonlar söz konusu ise uzun süreli psikanalitik terapiler yararlı olabilir. Seneler önce East Hampton, New Yorkta çok zengin bir iş adamının yazlık evindeydim. Dev gibi havuz, kocaman ev, falan filan… Konu konuyu açtı ve adam bana iş hayatının hikayesini anlattı. Hasbel kader gümrükçü olarak çalışan bu kişiye, bir gün bir müşterisi ödeme yapmıyor, hatta mallarını bile bırakıp yok oluyor. Parasını alamayan gümrükçü o malları satıp parasını tahsil ediyor. Hikayeyi kısa kesiyorum, gümrükçülüğü bırakıp o malların ticaretine başlıyor ve çok zengin oluyor. Gümrükçülüğü seçmiş miydi, istemiş miydi? Veya o malların ticaretini seçmiş ve istemiş miydi? “Sevdiğin iş nedir?” diye sorsan belki de pilot olmak istediğini söyleyecekti. Herkes hayalindeki mesleğe sahip olmak için uygun fırsatları elde edememiş olabilir Kim sevdiği işi yapıyor ki? İşini seven seviyor, mutlu oluyor, sevmeyen sevmiyor ve mutsuz. İşini sevmeyenler pazartesi sendromu diye bir şey üretiyor. TGIF Thank god its friday – Şükürler olsun ki bugün cuma diyor. Hafta sonunu iple çekiyor ve genelde mutsuz bir hayat yaşıyor. İşini seven ise pazartesi olsun da işime geri döneyim diyor. Tatillerde bile işinden bahsediyor, iş arkadaşlarını özlüyor. İş sevilmez. İş çalışmaktır. Çalışmak sevilemez. Tembellik sevilir. Çalışmadan elde etmek ve tüketicilik sevilir. İnsan, iş hayatına sevgisini de katarsa, daha verim bir ortam oluşabilir İş ve çalışmak sevilir İnsanlar yaratmaktan zevk alırlar. Servis yapmaktan, verici olmaktan, ortaya bir şeyler çıkartmaktan zevk alırlar. İnsanın doğasında çalışkanlık, yaratıcılık ve vericilik vardır. Bir sofra kurulduğunda, yemek yapıldığında ocak başında yer almak için hep gönüllüler yerlerinden fırlarlar. Araba bozuksa itmek için, paket ağırsa kaldırmak için hep el vermek üzere tereddüt etmeyiz. Madem tembeliz niye bunu yapıyoruz ki? Doğamızda var da ondan. Doğamızda çalışkanlık var. Yardım etmezsek vicdanımız sızlar, keşke etseydik deriz. Niye tembellik yapıyoruz ki, marifet yaptığımızı mı sanıyoruz? Tembellik vicdan sızısı, çalışkanlık ise tatmin getirir. Çalışkan olma, başarı getirebileceği gibi, tatmin olma duygusunu da mümkün kılabilir Piyangodan para çıksa da çalışmadan harcasam Doğada hangi hayvan çalışmadan yiyor ki? Tüm hayvanlar, her gün, her öğün, yemeği için çaba göstermek zorunda. Avını avlamak için koşmak, ağını örmek için çalışmak zorunda. Bunu yapamadığı gün zayıf düşer, avlanamaz ve hayatı sona erer. Emeklilik yoktur doğada. Tembellik yoktur. Miskinlik yoktur. Kalk ve kendi yemeğini avla. Çalış, yoksa öl. Biz insanlar her şeyi saptırdığımız gibi bunu da saptırmışız. Çalışmayı sevilmez, istenmeyen bir konsept haline getirmişiz. Emekliliği dört gözle bekleyen negatif enerjiler dolanıyor, nesilden nesile kemikleşiyor. Doğadan, doğallıktan, doğamızdan uzaklaşıyoruz. Oysa ki Büyükada, Sinek Kafe’yi işleten 3 kardeşi bir görseniz! İşini o kadar severek yapan, pozitif enerjili bu insanlar için pazartesi sendromu diye bir şey yok. Kahveyi yaparken veya servis ederken iş yaptıklarını düşünmüyorlar. Zevkle yapıyorlar. Müşterileri de bunu hissediyor ve gelmeye devam ediyorlar. Yemekler başka bir zevkle tüketiliyor, gidenler yüzlerinde gülümseme ile ayrılıyorlar. Sevdiğim işte çalışmak istiyorum Yok öyle bir şey. Bulduğun işi , yaptığın işi sev. Evet, yaptığın işi sev. Sevebilirsin bu bir tercih. Aslında seviyorsun da bilmiyorsun, farkında değilsin. Bir düşünsen, o kadar çok pozitif yanları var ki… Hep negatif taraflarına konsantre oldun şimdiye kadar. Zorlukları gördün. Aslan da avının peşinde koşarken terliyor, yoruluyor, üflüyor püflüyor. İş, zorluklarla savaşmak demektir. Business iş kelimesi Busy-ness meşguliyet’ ten geliyor. Çalışmak, yorulmak, meşgul olmak normal, doğal. Bu girdaptan çıksan, pozitif düşünsen, işini sevdiğini kendine hatırlatsan, bir anda her şey değişecek. İşe zevkle gideceksin ve çok daha verimli çalışacaksın. Kısa zamanda bu fark edilecek ve daha güzel fırsatlar kapını çalacak. Yükselip daha çok para kazanacak, hedeflerine daha çabuk varacaksın. Yapman gereken tek şey işini sevdiğinin farkına varmak. İnsanlar işini sevmeye başlayabilirse, başarı merdivenlerini de hızla çıkabilirler Bu kadar basit mi? Evet, bu kadar basit. Çalışmayı sevmek zaten doğamız. Bir şekilde iş hayatına atılmamız bir meslekle olmuş olabilir, bu son mesleğimiz değildir, değişebilir. Olumlu yaklaşımlarla çalışkanlık ve yaratıcılıkla, güler yüzle yapılan iş sizi mutluluğa götürecektir. Uzun iş hayatı olan kişiler geriye baktıklarında hep şükredecek konular bulurlar. Geride hep pozitiflik görürüz. Olumsuzlukları görmek sadece berbat bir sosyal eğitimin iş sevilmez paradigmasının sonucudur. Bunu hemen iptal ediyoruz. Yaptığımız veya bulduğumuz işi seviyoruz. Tembelliği tüketiciliği değil, yaratıcılığı, çalışkanlığı yardımseverliği sevdiğimizi hatırlıyor doğamıza geri dönüyoruz. Pazartesi sendromunu savunanlara TGIM Thank god it’s monday – Şükürler olsun ki bugün pazartesi Eşiniz sizi artık sevmiyorsa ne yapmalısınız?Eşiniz sizi artık sevmiyorsa ne yapmalısınız? İnsanlar hayatlarındaki yol boyunca, partnerinin onları sevmesini, onlara iyi davranmasını, en iyi arkadaşları olmasını ve sonsuza dek mutlu bir şekilde yaşamayı beklerler. Sonra, bir gün bugünkü gibi, kendinizi hayal bile edemeyeceğiniz bir soruna çözüm ararken bulursunuz. Peki, ilişkiniz buraya kadar nasıl geldi? Neler Bir İlişkide Kızgınlık ve Nefrete Yol Açar? Her çift için farklı olsa da, bir ilişkide veya evlilikte çok fazla kızgınlığa ve hatta nefrete yol açabilecek bazı şeyler vardır İhmal Özellikle erkekler, zaman geçtikçe tembelleşiyorlar. İlişkiyi garanti görüyorlar. Flört döneminde, erkekler kovalarken, sevgililerine sahip olduklarında, tüm çabalar ortadan kalkıyor gibi görünüyor. Ama bu sadece erkekler için geçerli değildir ve ilişkinizin herhangi bir bölgesinde olabilir – seks, aşk, ilgi, dostluk… buna isim verin. Onu herhangi bir şekilde ihmal edip etmediğinizi anlamak için hareketlerinize bir göz atın. Bencillik İlişkide eşinizin sizi ihmal etmesi ve zaman geçtikçe tembelleşmesi bencillik ile alakalı olabilir. Bir ilişkide bencillik, hiç bir zaman işe yaramaz. Eşiniz sizi artık sevmiyorsa ne yapmalısınız? İlişkiler iki yönlü bir sokaktır. Bir kişi tamamıyla vermeye odaklanırken, diğer kişi sadece alma eylemini gerçekleştiriyorsa, iki kişi arasında ciddi anlamda bir dengesizlik var demektir. Kişi bencil olduğunda, öteki kişi öfke büyütür. Kimse paspas olmayı ve bundan faydalanılmasını sevmez. Aldatmak Aldatmak, eskiden bir çeşitti. Başka bir deyişle, ya aldatıyordunuz ya da aldatmıyordunuz. Günümüzde, teknolojik çağda, aldatma konusunda çok fazla gri alan var ve artık aldatma sadece fiziksel olmakla sınırlı değil. Cinsel sadakatsizlik, aldatmayı tanımlamak söz konusu olduğunda çoğu insanın listesinin başında yer alır. Ancak bazen, duygusal sadakatsizlik de fiziksel tür kadar yıkıcı, hatta daha kötü olabilir. Aldatma, -zaman içinde yavaş yavaş ya da bir bomba gibi düşmüş olsun, her iki durumda da güveni aşındırır. Uzun süreli kızgınlık ve hatta nefret yaratma potansiyeline sahiptir. İstismar İstismar, birçok farklı biçimde ortaya çıkmaktadır. Eşiniz, size şiddet uygularsa, bu kesinlikle istismardır. Ancak bir şeyin istismar olarak sayılması için ,mor bir göze veya kırık bir kemiğe ihtiyacınız yoktur. Eşiniz, size farklı olumsuz sıfatlar zikrediyorsa, sizi sürekli eleştiriyorsa veya sadece sizin hakkınızda olumsuz şeyler söylüyorsa, bu da istismar demektir. İstismar, her zaman bir evlilikte veya ilişkide kızgınlığa ve nefrete yol açacak bir şeydir. Eşinizin Sizi Sevmediğini Nasıl Anlarsınız? Şimdi eşinizin sizi sevmediğini gösteren bazı işaretlere bakalım 1. Eşinizle Sürekli Kavga Etmek Bir ilişkide çatışma ve anlaşmazlıklar her zaman kötüye yorumlanmaz. İki kişinin her konuda anlaşmasını ve her şeyi kabul etmesini beklemek mümkün değildir. Haksız yere ve sürekli olarak kavga ediyorsanız, bir sorun var demektir. Örneğin, bir ilişkide, eşler “haklı çıkmak” için sürekli kavga ediyorsa, bu sağlıksızdır. Eğer çatışma, ilişkinizin temel taşıysa, o zaman bu, birinizin ya da her ikinizin diğerinden nefret ettiğinin bir işaretidir. 2. Çaba Göstermemek Bu ihmalle yakından ilgilidir. İlişki için hiç çaba sarf etmiyorsa, o zaman sizi ihmal ediyor. Bunun nedeni, nefret olabilir. Eşiniz, size iyi davranmalı, arkadaşlık ilişkisi kurmalı, romantik olmalı ve iyi bir eş olmalı. Ama o sadece ev arkadaşınız ise, bu iyi bir işaret değildir. Artık vazgeçmiş olabilir. 3. Takdir Etmemek Takdir edilmek, insan doğasında vardır. Statükoyu rahatlatır. Kullanılmış ve takdir edilmemiş hissediyorsanız, eşiniz artık sizi sevmiyor olabilir. 4. Aldattığından Şüphelenmek Eşinize karşı kırgın hissettiğinizde, fırsatı olursa muhtemelen başka birine bakacaktır. Yanlış anlamayın – bu doğru değildir. Evliliğin dışına çıkmak, onu geliştirmek ve düzeltmek için bir şey yapmamak demektir. Eşiniz sizi artık sevmiyorsa ve hatta nefret ediyorsa, o zaman aldatmayı da kendi içlerinde aklayacaklardır. Muhtemelen bundan dolayı kendilerini suçlu hissetmeyecekler. Eşiniz sizi artık sevmiyorsa ne yapmalısınız? 5. Zihinsel, Duygusal veya Fiziksel Taciz Şiddet, asla kabul edilmemelidir. Kimse istismar edilmeyi hak etmez Genellikle zihinsel olarak dengesiz bir kişi eşini istismar edebilir. Geçmişlerinde sizinle ilgisi olabilecek veya olmayabilecek çeşitli nedenlerle böyle olmuş olabilirler. Sizi sürekli taciz etmesi, sizi sevmediğini gösterebilir. Eşiniz Sizden Nefret Ediyorsa Ne Yapmalısınız? Tüm bunları okuduktan sonra hala eşinizin sizden nefret ettiğini düşünüyorsanız, yapabileceğiniz birkaç şey var. Nefretin eşiğinden geri dönmenin kolay olmadığını unutmayın. Bu yapılabilir, ancak her iki tarafın da çok çaba sarf etmesi gerekir. 1. Eşinizle devam etmek ya da etmemek Kocanızın senden nefret ettiğini gerçekten hissediyorsanız, o zaman kendinizle olumlu ve uzun bir konuşma yapmanız gerekir. Bu ilişkide devam etmek istiyor musun? Evlilikte nefretten başka bir şey yoksa neden kalmak istiyorsun? Başka kararlar vermeden önce ne istediğinizi bilmeniz gerek. 2. Eşinizle konuşmak Yıllardır onunla gerçek, dürüst veya sağlıklı bir konuşma yapmamış olabilirsiniz. Ve belki de ilişkinizin kalitesi hakkında hiç konuşmadınız. Evliliği yoluna koyma arzunuz varsa, konuşmanız gerekir. Size karşı nefretini durdurmak kolay olmayacak, ama denemeye değer. 3. Eşinizle Bir Plan Yapmak Onunla konuştuktan sonra bir plan yapın. Konuşmanın nasıl gittiğine bağlı olarak, muhtemelen iki şeyden biri olacak. Ya bunu çözmeye çalışmak istediğini söyleyecek ya da olumsuz yanıt verecek. 4. Yardım Almak Birçok insan – özellikle erkekler – bir terapiste gitmenin bir zayıflık işareti olduğunu düşünmektedir. Ama aslında tam tersi. Güçlü insanlar yardım ister. Bu yüzden, profesyonel yardım almayı kabul etmesini sağlayın. Hem bireysel hem de çift olarak yardım alabilirsiniz. 5. Eşinizle Ayrılmak Bazen, ne kadar uğraşırsanız uğraşın, ilişki kurtarılamaz. Üzücüdür, ama bazen hayata ayrı ayrı devam etmek, nefret dolu bir ilişkide yaşamaktan daha iyidir. İkiniz de sevgi ve mutluluk dolu yeni bir hayata başlayabilirsiniz. Bknz Ayrılmak İstediğinizi Nasıl Söyleyeceğinize Dair 3 İpucu Hiç kimse nefret dolu bir ilişkide bulunmak istemez. Hayatta, mutluluğunuzu ilk sıraya koymaya karar verin, çünkü mutlu olduğunuzda hayatınız daha kolay olacak. Bu bencillik demek değildir, kendini sevmek ve gerçekten mutlu olmak… Memnuniyetin başladığı yer burası. Türkçe Arapça Almanca İngilizce İspanyolca Fransızca İbranice İtalyanca Japonca Flemenkçe Lehçe Portekizce Rumence Rusça İsveççe Türkçe ukraynaca Çince Fransızca Eş anlamlılar Arapça Almanca İngilizce İspanyolca Fransızca İbranice İtalyanca Japonca Flemenkçe Lehçe Portekizce Rumence Rusça İsveççe Türkçe ukraynaca Çince ukraynaca Bu örnekler aramanıza bağlı olarak kaba sözcükler içerebilir. Bu örnekler aramanıza bağlı olarak günlük dilden sözcükler içerebilir. "sevmiyorsa ne olmus" metninin Fransızca çevirisi Seni kimse sevmiyorsa ne olmus ki? Diğer sonuçlar Dans etmesini sevmiyorsa ne olmuş? Ne olmuş yani babası seni sevmiyorsa? Erkek arkadaşınızın annesi sizi sevmiyorsa ne yapmalısınız? Çocuğunuz Sebze ve Meyve Sevmiyorsa Ne Yapmalıyız? Çocuk eti reddederse ya da hiç sebze sevmiyorsa ne yapmalı? Tanrı'sını sevmiyorsa ne olduğunu sanıyorsunuz... bayım? Ama kimse sizi sevmiyorsa ne değeri var? Mais si personne ne vous aime ? Çocuk eti reddederse ya da hiç sebze sevmiyorsa ne yapmalı? Çocuk eti reddederse ya da hiç sebze sevmiyorsa ne yapmalı? Kayıp anneannelerine ne olmuş bilmek istiyorlar. Zoe, depoya git Carrie adamlarına ne olmuş öğren. Zoé, allez à l'entrepôt et trouvez-moi ce qu'il est advenu de Carrie et ses hommes. Geçmişe dönüp ne olmuş çözmemiz gerekiyor. Il faut qu'on regarde en arrière pour comprendre le pourquoi du comment. Ne olmuş? Bin 500 pound çek yazdınız. Vous avez fait un chèque de 1500 livres, payables en liquide, en juillet dernier. Çıkmak zorunda olduğun kişiyi tanıyorsam ne olmuş. Tu étais destinée à sortir avec quelqu'un que je connaissais. Ne olmuş olursa olsun önemli değil. Alors peu importe ce que c'était, ça ne compte pas. Ne olmuş? Basit filmler yapacağız. Je sais, mais il faut faire des films différents. Yani dosyayı alırsak, ne olmuş öğreniriz. Alors si on met la main sur ce dossier, nous aurons la vérité. Bu insanlara ne olmuş bilmiyorum Ajan Dunham. Yani bir sürü olacaksa ne olmuş ki. Bu anlam için sonuç bulunamadı. Sonuçlar 3262. Birebir 1. Geçen süre 3262 ms.

eşiniz sizi sevmiyorsa ne yapmalı