Rüyada koca tarafından iftiraya uğramak ise olumsuz gibi görünse de olumlu yorumlanır. Rüya alimleri, rüyasında kocasının iftirasına uğrayan kişinin huzurlu bir evlilik süreceğini Şiddete uğrayan kadın ne yapmalı? Kadına şiddet davalarının bir kısmı ağır cezalarla sonuçlanırken bir kısmında ise cinayeti işleyen iyi hal indirimi almaya devam ediyor. (Özbekistan’da Mirziyayev dönemi reformları/ iyileştirmeler devam ederken, bürokrasideki eski rejim kalıntıları vatandaşlara eziyet etmek için halâ fırsat kollamakta. BBC O’zbek Hizmati’nin aşağıdaki haberinde Surhandarya vilayetinden Oybek Yusupov’un başına gelenler anlatılıyor. Yusupov’un yaşadıkları, Özbekistan’da hemen herkesin başına gelen sıradan bir Dijital İslamofobi’ye karşı ne yapmalı bir yandan saldırıya uğrayan kişi ve kurumlara yer vererek olayların tekerrür etmemesine katkı sağlamaya çalışırken, diğer yandan kadınistismarı haberleri Sosyal medya ayağa kalktı: Tacizci #cebrailcankalaycıtutuklansın! Kocası tarafından 100 kez tecavüze uğrayan kadının dramı Fast Money. Kadın Kocasının Cinsel Arzularına Uymalıdır İslam dini kadınada eşine karşı baz sorumluluklar yüklemiştir ki buda eşinin cinsel isteklerine karşılık vererek onu haramdan koruması ve ve dolayısıyla kendisininde haramdan kaçınmasıdır. Eşlerin cinsel görevden kaçınmaları caiz değildir. Peygamberimiz buyuruyor ki “Kadın ocak başında bile olsa, kocasının davetine icabet etmelidir.”“Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bir adam karısını yatağına davet ederse kadın bu davete uymazsa bütün semalara emreden Allah, kocası razı olana kadar o kadına dargın olur.”Kadının cinselliğinden yararlanmak kocanın hakkı olduğu gibi, erkeğin cinselliğinden yararlanmak da kadının hakkıdır. Kadın bu hakkı yerine getirmediği zaman günahkar olduğu gibi, erkek de bu hakka riayet etmediği takdirde günahkar olmuş olur. Resûlullah bu hadisleriyle zevciyet hukuku hususunda kadınların vazifelerinin ne kadar önemli olduğunu bildiriyor ve bu vazifeyi ifa etmeyenlerin cezalarının ne derece ağır olduğunu ifade ediyor. Kocasını seven müşfik bir kadın kocasını memnun etmenin yollarını bulur. Evliliğin en güzel ve sevimli yanı kadının kocasının nelere ihtiyaç duyduğunu hissedip onu memnun edecek yolları aramasıdır. Kocasını haramdan korumak isteyen kadın, onun cinsi ihtiyaçları hususunda faal olmalıdır. Aşk oyunlarına dalmak suretiyle kocasına sevginin en üstününü sunmalı, onu tatmin etmesini bilmeli ve cinsi yönden tatmin etmelidir ki, bunun birtakım yolları vardır. Yüce Allah evli eşlerin karı koca hayatını meşru kılmıştır. İslamî edep sınırları içinde kalan eşlerin, kendi arasındaki cinsel hayatının ayıplanma ve kınanma yönünün bulunmadığı da belirtilmiştir. bk. Mü’minûn, 23/6 Giriş Tarihi 1050 Son Güncelleme 1056 Antalya'nın Manavgat ilçesinde yaşayan Meryem Demir'in "Eşim beni biri otizmli 3 çocuğumla bırakıp, terk etti. Yetkililerden yardım istiyorum" sözlerine, boşanma aşamasında olduğu Mehmet Emin Demir tepki gösterdi. Mehmet Emin Demir, "Küçük kızım daha birkaç gün öncesine kadar benim yanımdaydı, 7 yaşındaki otizmli oğlumuzun tedavisi için onları Manavgat'a ben getirdim. Oğlumu kreşe ben yazdırdım ama annesinin davranışları sebebiyle kreşten çıkarıldı. Ben onları ne parasız ne de yiyeceksiz bıraktım. Asıl iftiraya uğrayan benim" dedi. Manavgat'ın Sarılar Mahallesi'nde yaşayan Meryem Demir, yaptığı açıklamada, 11 ay önce kendilerini ilçeye getiren eşi Mehmet Emin Demir'in başka kadınlar için kendilerini terk ettiğini, biri otizmli Yunus Emre 7 olmak üzere 3 çocuğunu 10 aydır görmediğini, onlara bir ekmek bile getirmediğini, Yunus Emre için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından verilen 1450 lira bakım parası dışında gelirleri olmadığını, aylık 900 lira ev kirasını veremediklerini, ev sahibinin kendilerini evden çıkarmak istediğini söyleyerek yetkililerden yardım istedi. 'ONLARI NE PARASIZ, NE DE YİYECEKSİZ BIRAKTIM' Meryem Demir'in boşanma aşamasındaki eşi Mehmet Emin Demir ise olayların Meryem Demir'in anlattığı şekilde olmadığını öne sürdü. Meryem Demir'in dayısının kızı olduğunu söyleyen Demir, 17 yıl önce annesinin, 'O, yabancımız değil, ben ihtiyarladığımda bana bakar' ısrarı üzerine akraba evliliği yapmak zorunda kaldığını anlattı. Bir süre sonra eşiyle aralarında sorunlar yaşamaya başladıklarını belirten Demir, ağabeyinin açtığı restoranda müdür olarak çalışmak üzere Manavgat'a geldiğini, müdür olması sebebiyle kâr ortağı olduğunu, ama sahibi olmadığını anlattı. Mehmet Emin Demir, "Boşanma aşamasındaki eşim Meryem Demir benim için 'çocuklarına bakmıyor' demiş. Ama küçük kızım daha birkaç gün öncesine kadar yanımdaydı, otizmli oğlumuzun tedavisi için onları Manavgat'a ben getirdim. Oğlumu kreşe ben yazdırdım ama annesinin davranışları sebebiyle kreşten çıkarıldı. Ben onları ne parasız ne de yiyeceksiz bıraktım. Asıl iftiraya uğrayan benim" dedi. 'HAKKINDA İŞ YERİNE YAKLAŞMAMA KARARI ALDIRDIK' Oğlunu Manavgat'a getirince bir kreşe gönderdiğini aktaran Mehmet Emin Demir, "Bir süre sonra Meryem Hanım benim kreşteki öğretmenlerle ilişkim olduğunu iddia etmeye başladı. Kreşteki öğretmenlere telefon açarak, ağza alınmayacak laflar etti, bir erkeğin dahi söylemeyeceği sözleri söyledi. Kreşte huzursuzluk çıkınca yöneticileri oğlumu çıkardı. Bunun üzerine evde kendisine çok ağır bir söz söyledim. Beni savcılığa şikayet ederek 3 ay evden uzaklaştırma aldırdı. Çalıştığım iş yerine gelerek her türlü rezaleti yaptı, burada cam çerçeve ne varsa kırdı. Kendisi hakkında iş yerine yaklaşmama kararı aldırdık" diye konuştu. '8-10 SEANS KADAR GELMESİ GEREKİYOR' Kreşteki yöneticilerin tavsiyesi uyarınca eşini bir psikiyatriste götürdüğünü söyleyen Mehmet Emin Demir, "Psikiyatriste gittiğimizde, doktor ilk görüşmeyi yaptıktan sonra bana, 'Meryem Hanım'ın 8-10 seans kadar gelmesi gerekiyor' dedi. Ancak psikiyatriste gitmeyi 'delilik' olarak nitelendiren Meryem Hanım bir daha gitmedi" dedi. 'ÇOCUKLARIMIN HER ZAMAN YANINDAYIM' Yaşadıklarının kendisi açısından dayanılmaz bir hal almaya başladığını ve eşinin sürekli kendisini başka kadınlarla birlikte olmakla suçladığını anlatan Demir, şöyle devam etti "Ben evliliğimde Meryem Hanım'ı hiç aldatmadım, evliliğimize sadakatimi korudum. Hep çocuklarımı düşünerek evliliğimi kurtarmak istedim ama olmadı. Yaşadıklarım kabus gibi olmaya başlamıştı. Boşanma davası açtım. Boşanma davası dilekçesinde Meryem Hanım'ın herhangi bir geliri olmadığı ve psikolojik durumu sebebiyle çocuklarına bakamayacağını bildiğim için çocukların velayetinin bana verilmesini istedim. Salgın nedeniyle duruşmalar ertelendi. Şimdi beni 10 aydır eve bir somun ekmek götürmemekle ve çocuklarımıza bakmamakla suçluyor. İnsan Allah'tan korkar. Küçük kızım bir süre öncesine kadar benim yanımda kalıyordu. Kardeşini özlediğini söyleyince onu gönderdim. Benim hakkımda evden uzaklaştırma kararı alana kadar zaten o evde yaşıyordum. Uzaklaştırma kararı aldıktan sonra benden para istedikleri zaman sürekli verdim, bazen eve gönderdim, bazen de buraya geldiler yine verdim. Ben çocuklarımın her zaman yanındayım. Küçük kızım zaten benimle, büyük kızım ve 7 yaşındaki otizmli oğlum sosyal hizmetler görevlisinin raporu olduğu için onun yanında. Ben her zaman çocuklarımın yanındayım." 'DEFALARCA BU İŞ YERİ HAKKINDA ŞİKAYETTE BULUNDU' Açtığı boşanma davasının ardından eşinin kendisini ve çalıştığı iş yerini kötülemek amacıyla sahte sosyal medya hesapları açtığını, müşterilere özelden birçok mesaj yazdığını savunan Demir, "Meryem Hanım, defalarca bu iş yeri hakkında şikayetlerde bulundu. İş yerine jandarma geldi, diğer kurumlardan görevliler geldi. Hatta bir defasında jandarmayı ısrarla 'kumar oynatıldığı' iddiasıyla aramış. Gecenin bir yarısı birçok jandarma burayı bastı. Allah'tan geç vakitti ve içeride müşteri yoktu. Gelen komutan bana kumar oynattığımız yönünde ihbar olduğunu söyleyince ben de kendisine, 'Komutanım, biz iş yerimizde içki bile satmayız, ne kumarı?' diye cevap verdim. Yine de her yere bakıp tutanak tutup gittiler" dedi. Mehmet Emin Demir, eşi hakkında boşanma davası haricinde de iş yeriyle ilgili 3 ayrı davanın bulunduğunu sözlerine ekledi. 1353 İftiraya uğradınız ve ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuz... İftiraya uğradığınızda ne yapmanız gerekiyor? İftiraya uğradınız ve ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsunuz... İftiraya uğradığınızda ne yapmanız gerekiyor? Tazminat davası açabilir misiniz? Avukat Kamile Yılmaz Arısoy Cevapla Tv'ye anlattı. YORUMLAR 500 Bursa'da boş arazide yakılan lastiklerden çıkan kara dumanlar gökyüzünü kapladı Litrelerde alkol alan 18 yaşındaki örnek öğrenci kendini asarak canına kıydı Konyaspor'un Avrupa'daki rakibi Vaduz, meraklı bakışların arasında sokakta idman yaptı Kaynak Güncel, Son Dakika Son Dakika › Genel › İftiraya Uğrayan Kişi Ne Yapmalı Tazminat Davası Açabilir Mi? - Son Dakika Bu haber tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı kurumudur. Son Dakika 1706 Konyaspor'un Avrupa'daki rakibi Vaduz, meraklı bakışların arasında sokakta idman yaptı 1702 Litrelerde alkol alan 18 yaşındaki örnek öğrenci kendini asarak canına kıydı 1645 İsveç'te Türkiye'nin kırmızı bültenle aradığı dolandırıcının iadesine karar verildi 1634 Galatasaraylı Yunus Akgün'e Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak'tan büyük jest! Lüks otomobil hediye etti 1622 Yargı dizisinin hakime hanımı Başak Gümülcinelioğlu yeni sezonda başka bir dizide rol alacak 1617 AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Muharrem ayı sebebiyle evinin mutfağında aşure yaptı 1718 Bursa'da boş arazide yakılan lastiklerden çıkan kara dumanlar gökyüzünü kapladı 1548 Fenerbahçe, forvete Joao Pedro'nun partnerini alıyor! Senegalli golcü Keita Balde'nin transferi için gaza basıldı 1535 10 gün önce beyin ölümü gerçekleşmişti! Boşanma aşamasındaki kocası tarafından vurulan Ezgi, hayatını kaybetti 1522 Muhalefetin yapamayacağını iddia ettiği projeyi bitirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan gülünce salon coşkuya kapıldı çocuk yaparsam muhtemelen benim eşimin de içinde olacağı kadın türü. sinirlerine hakim olamıyor, küçük bir eleştiride hemen bağırıp hakaret etmeye başlıyor. çocuk yaparsan değişir diyorlar ama ya değişmezse? çocuğumun yanında hiçbir saygınlığım kalmayacak. en küçük bir eleştiride bağırıp çağırmaya, hakaretler etmeye başlayan biriyle çocuk yapmak bi yana, selamı sabahı kesmeli. ne değişmesi, bugün sana bağırıyorken yarın çocuğa da bağırıp hakaretler edecek. kesin. bir de bunlarla evleniyorlar. başlığın doğru hali "çocuklarının yanında birbirlerine bağıran ebeveynler" yanında karısına bağıran, hatta bağırmaktan öte şiddete başvuran kocanın durumu çok mu normal? bkz 113503400yıl olmuş 2020 hala çocuk doğunca değişir, düzelir laflarını kale alıp düşünenler var. değişmez güzel kardeşim. çocuk yokken, sorumluluk azken anlaşamayan iki insan çocuk olunca nasıl anlaşabilir? mantığına hiç yatıyor mu? artı öfke kontrolü olmayan insan çocuğuna karşı da kendini kontrol edemez. o yüzden at bu düşünceleri kafandan bu iki taraf için de geçerli. bunu bırakın sürekli yapmayı, bir kere bile yapan bir kadınla hayatınızı birlikte sürdürmeyin. hele hele kesinlikle çocuk sahibi olmayın gençler. biraz prensip sahibi olun, çocuğunuzun ruh sağlığını düşünün. erkek düşmanı kız çocukları, hayatı boyunca kadınlar karşısında boynu bükük, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmeyi kanıksamış oğlan çocukları yetiştirmeyin. bir kadın, eğer size bağırıyorsa, bu asla düzelmeyecek bir sorundur. boşanın. ciddiyim. asla düzelmeyecek en büyük psikolojik defekt budur. bu konunun önemini, bağırdığı anda aranızdaki ilişkinin bitmiş olacağını söylediğiniz halde, bunu bir kez daha yapıyorsa, sizi hiç ciddiye almıyordur. bitirin ilişkiyi. ha aynısını kadınlara da söyleyebilirim. size bağıran, şiddet uygulayan veya uygulamakla tehdit eden bir erkekle bir dakika bile evli kalmayın. bu bir seferlik istisnaydı, duygularını, hiddetini dizginleyemedi demeyin. insanlar evliliği sürdürebilecek psikolojik altyapı ile yetiştirilmiyor ve asla yapılmaması gereken hataları kronik hâle getirerek evliliklerini sürdürüyorlar. boşanamayacak kadar korkak, ezik, zavallı oldukları için. bu duruma "helal olsun" diyen direkt geri bağırıp çağırıp hakaret eden eşiniz ile ilişkinizi de derhal gözden geçirmenizi öneririm. sıkıntıyı çözemezseniz profesyonel yardım alın. çocuk kararını ise ertelemekte fayda var. ne kadın ne de erkek için sürekli hakaret ve aşağılama içeren bir ilişkiden bir halt olmaz. kendinize saygınızı onarmak için derhal girişimde bulunmazsanız ortada ne evlilik kalır ne ilişki. kadın erkek farketmez, neden size bağıran insanların yanında duruyorsunuz? tek bir hayatınız var ve onu bu şekilde mi harcıyorsunuz çok kötü... kadına şiddete karşı biri olsam da çoçuğumun yanında ya da arkadaşlarımın veya herhangi birinin yanında bana bağıracak, hakaret edecek kadının ağzının ortasına yumruğu geçiririm. eşimin ailesinin yazlığında tam karşıdaki evde var böyle bir kadın. sabahları adama etmedik bağırtı bırakmıyor. pazardan aldığı domatesin kötülüğünden başlıyor, gerizekalı, salak lafları havada uçuşuyor. sırf bu kadın yüzünden yazlıktan nefret eder oldum, sonra bahçede terasta birlikte kahvaltı ediyorlar, nasıl medeni görünüyorlar, sanki o hakaretler edilmemiş gibi. içim parçalanıyor her seferinde. bunun adı ilişki şiddetidir. çocuğun yanında da olsa, yalnızken de olsa, bağırmak, hakaret etmek bir anlaşma yöntemi değildir, sindirme yöntemidir. bağıran kişinin dayakla, ya da başka yöntemlerle eşini sindiren kişiden farkı yok. bunları normalleştirmeyin. feminist falan da değildir, savunulacak tarafı yok. eğer eşiniz size en ufak hatanızda bağırıyorsa, sizi rencide ediyor, küçük düşürüyorsa, şiddet görüyorsunuz arkadaşlar. bunun adı psikolojik şiddet. bunu bilin. şiddet gördüğünüz bir ilişkiyi sürdürüp sürdürmemek sizin tercihiniz, ama uğradığınız zulmü normalleştirmeyin, bunun normal olduğuna ne olur ikna olmayın. ayrıca bkz flört şiddeti bkz psikolojik şiddet bkz sözlü şiddet türklerin en büyük sorunlarından bir küçük şeyde bağırıp çağıran birisiyle beraber olup sonrasında çocuk ile değişmesini beklemek biz türklere yakışırdı. çocuğunuz dünyada hiçbir bilgiye sahip değil, bunun en güzel tutarlı örneği anadildir. ailesinin konuşması ve neye ne söylemesi gerektiğini tamamen ailesinden aile yapısının bir diğer sorunu da kendini hiçbir şekilde değiştirmeyip, çocuğun rol modeli olan ebeveynlerin sürekli olarak bağırıp çağırması ve kadına olan tepkisini "örnek almaz" düşüncesi ile hayata devam kadına şiddetin ve kadının da bu şiddet karşısında hala sevgilisini? savunup şikayet olmamasının temeli buradan hayatı boyunca bu durumun normal olduğunu ve kadına şiddeti uygulamanın, bağırıp çağırmanın normal olduğunu düşünerek ve daha önemlisi görerek büyüyor. sonrasında ise gelsin aile içi şiddet ve hala değişeceğini bekleme içgüdüsü. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

kocası tarafından iftiraya uğrayan kadın ne yapmalı