Kaçak yapı cezası. Sayın ilgililer; öncelikle konuyu doğru alanda açıp açmadığımdan emin değilim, bir yanlışlık varsa affola. İkamet ettiğim mahallede imar yok ancak herkesin 2-3 katlı evi bulunmaktadır. Şahsımında 3 katlı evi var ve inşaat 2002 yılında tamamlandı. 2002 yılında elektrik-su aboneliği ve eve dair
Seefull list on gayrimenkulmevzuati.com
Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Kaş ilçesi Hidayet Koyu'ndaki orman arazisine yaklaşık 5 yıl önce belediyeden 'basit onarım' izni alınarak inşa edilen lüks otelle ilgili 2017'deki yıkım kararı uygulanmadığı için ikinci kez yıkım kararı verdi.
Ayrıca 148 bin 144 lira ecrimisil cezası kesildi. sahiplenmek için buralara kaçak yapı yapıp, 'Yapı Kayıt Belgesi' başvurusunda bulunduğu tespit edildi. Uydu görüntüleriyle
Devletin arazisine kaçak otel yapıldı! Erdoğan’ın ‘Gezi olaylarında camilerimiz yakıldı’ sözlerine İBB itfaiyesinden yanıt: O tarihte cami yangını ihbarı yok Mahkemenin TÜGVA kararına Canan Kaftancıoğlu: ‘Vakıflara, cemaatlere, yandaşa hizmet dönemi bitti’
Fast Money. Osman Yetim - Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, yaylada kaçak ev yaptığı için Torul Asliye Ceza Mahkemesince 5 ay hapse mahkum edilen 84 yaşındaki Ali Osman Kırkıç'a verilen hapis cezasını, usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle oy birliğiyle kaldırdı. Ekleme - 1317 Güncelleme - 1317 / Editör Ozge Selin / Kaynak AA Kentin Torul ilçesinde yaşayan Kırkıç'a, hazine arazisi olan yaylada 25 Ekim 2007 tarihinde yayla evi yaptığı gerekçesiyle Torul Asliye Ceza Mahkemesinde ''hakkı olmayan yere tecavüz ettiği'' iddiasıyla dava 2008'de karara bağlayan bu mahkeme Kırkıç'a önce 5 ay hapis ve 80 lira adli para cezası verdi. Mahkeme daha sonra seçenek yaptırımları dikkate alarak Kırkıç'ın evini yıkmasına, aksi taktirde hapse konulmasına kararı 2012 yılında değerlendiren Yargıtay da Kırkıç'a hapis cezası verilmemesi gerektiğine işaret edip sadece sanığın yayla evinin yıkılmasına karar vererek, yerel mahkemenin kararını düzelterek kesinleşmesi sonrası Kırkıç'ın evini yıkıp yıkmadığını jandarma aracılığıyla araştıran Torul Cumhuriyet Savcılığı, evin yıkılmadığını tespit ederek durumu aynı mahkemeye bildirdi. Mahkeme de ek bir karar alarak Kırkıç'ın hapse konulmasını kararlaştırdı. Bu karar Kırkıç'a da tebliğ itiraz eden Kırkıç, yaşlı olduğunu, okur yazar olmadığını ve yaşlılığı sebebiyle tebligatlara cevap veremediğini savunarak, hiçbir zaman kasıtlı bir suç işlemediğini, hakkı olmayan yere tecavüz etmediğini, iklim koşulları gibi elinde olmayan nedenlerle yaylaya gidemediğini ve kendisine haksız ceza verildiğini öne sürdü. Kırkıç, hakkındaki hapis cezanın kaldırılmasını ve beraatını talep Asliye Ceza Mahkemesi de itirazı reddederek, Kırkıç'ın dosyasını incelenmesi için bir üst mahkeme olan Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesine süreçte görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı da Kırkıç'ın itirazının kabul edilmemesini Ceza Mahkemesi Heyeti'nin kararı-Dosyayı inceleyen Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti ise Doğu Karadeniz'deki yaylalarda sıkça yaşanan kaçak yapılaşma sorunu ve yayladaki hazine arazisine kaçak yapı yaptıkları gerekçesiyle hapis cezaları alan yaylacılarla ilgili önemli bir karar hukukun genel ilkelerine dikkati çekip hapis cezasının uygulanmasında alternatif yöntemlerin araştırılması gerektiğine işaret ederek, ''Hapis cezası, en son başvurulacak bir tedbir olarak algılanmalı'' eğitimi, yaşadığı sosyal çevre ve ahlaki eğilimleri itibariyle tesadüfi suçlu olabileceği belirtilen kararda, ''Bu kişilerin mahkum oldukları cezanın infaz kurumunda çektirilmesi, toplum barışı açısından bir zorunluluk göstermeyebilir'' kanunun hak ve adalet denilen yazılı olmayan hukuka dayanması, yasaların hak, adalet ve eşitliği sağlayacak şekilde yorumlanması gerektiği anlatılarak, koşulların bulunması halinde kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiği ''Yargı mensupları ve yakınları da fail olabilir''Toplum barışı, adalet duygusu ve tesadüfü suçluların mağduriyetine işaret edilen kararda ''Cezaların hükmedilmesi ve infazında eşitlik ve merhamet ilkeleri göz önüne alınmalıdır'' ifadesine yer yargı mensupları ya da yakınlarının da hayatın akışında bir kamu davasının faili olabileceği vurgulanarak, ''Kendi yakınımız olan failin daha fazla mağdur edilmemesi için nasıl vicdanımız titremekte ise aynı şekilde tüm olaylarda karşımıza gelen failler yönünden de aynı değerlendirmeyi ve vicdani kanaati uygulamamız gerektiği unutulmamalıdır'' ayrıca Kırkıç hakkındaki Torul Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk kararda ''hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair hususun'' Yargıtayca dikkate alınmadığına işaret ederek, Kırkıç'a hapis verilirken bu durumun koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmediğine dikkati itirazını kabul eden Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, Kırkıç hakkında Torul Asliye Ceza Mahkemesince verilen 5 ay hapis cezasının uygulanmasına dair ek kararı, usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle ''oy birliğiyle'' kaldırdı. Dava dosyası, Torul Asliye Ceza Mahkemesine geri Tuncay Bekar Yayıncı Ömer Erim Baştimar
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kaçak inşaat yapanlara bundan sonra hapis cezası verilmesini teklif etti. TBMM’ye sevk edilen imar barışının ayrıntılarını, düzenlediği basın toplantısıyla anlatan Özhaseki, “Bundan sonra yapan, yaptıran, göz yuman için hapis cezasına kadar tedbirler tartışılmalı” dedi Özhaseki, “1950 sonrası sanayileşme ile başlayan hızlı göç ve nüfus artışına hazırlıksız yakalandık. Bazı belediyeler ideolojik davranarak vatandaşın Hazine arazisine konut yapmasına göz yumdu. Çekirdek şehirlerin etrafına sağlıksız, kimliksiz, güvensiz konutlar beraberinde geldi” özeleştirisinde bulundu. SERT TEDBİR KAÇAĞI ÖNLER’31 Aralık 2017’nin milat olacağını belirten Bakan Özhaseki, bu tarihten sonra yapılacak kaçak yapılarla ilgili tasarının mevcut halinde herhangi bir yaptırımın bulunmadığını söyledi. Özhaseki, TBMM’deki görüşmeleri işaret ederek, “Komisyon da uygun görürse, yapan, yaptıran, göz yumanlar hakkında para cezasından hapis cezasına kadar en ağır ceza verilerek tedbir alınması tartışılmalı. Sert tedbirler alınırsa bir milim bile kaçak yapılmayacaktır” ifadesini kullandı.BOĞAZİÇİ’NE İSTİSNA YOK’Gazete Habertürk'ten Esra Nehir'in haberine göre Özhaseki, Boğaziçi için istisna koymadıklarını belirterek, buradaki yapıların mevzuata aykırı yapılar içinde on binde biri oluşturduğunu söyledi. Özhaseki sözlerine şöyle devam etti “Bu bölgelerde ortaya çıkacak imara iskâna aykırılık toplamda bu çalışmanın on binde biri kadardır. On bin birimi çözerken bir birimden dolayı bir şeyin feda edilmesi asla doğru değil. İstisnaları konuşursak asıl işin önüne gelirlinin oturduğu konut ile Boğaziçi’nde yüksek fiyatlı konutta oturan aynı olmayacak, ödeyecekleri bedel daha yüksek olacak, hepsini kanuna derç edemeyiz, usulleri yönetmelikle belirleyeceğiz. Adaletli bir şey yapmaya çalıştık.”HAVADAN FOTOĞRAF ALDIK’Özhaseki, başvurularda ellerindeki hava fotoğraflarının da göz önünde bulundurulacağını kaydetti.ORTAM SAĞLANMAZ İSE VATANDAŞ BAŞINI SOKACAK YER BULUR’Mevzuata aykırı 13 milyon yapı hakkında bilgi veren Özhaseki, “Genellikle ruhsata müracaat etmeyen veya eklemeler yapanlar 50-60-70’li yıllar. Sosyal devletin amacı, vatandaşın sıkıntısını çözmektir. Eğer binlerce insan kentlere geliyorsa siyaset kurumuna düşen vazife, bu insanların ev yapacağı ortamı sağlamaktır. Eğer bunu sağlamazsanız vatandaş, mecburen başını sokuyor” dedi. Özhaseki, “İmar barışı hangi faydaları sağlayacak” sorusuna ise “Vatandaş, devletle helalleşiyor. Ekonomik faydası; Hazine arazisi, vatandaşa en uygun modelle Hazine kazanmış evi ve işyeri yasallaşıyor. Bunun karşılığında kredi alıyor. İkinci fayda; konut üzerinden, işyeri üzerinden vergiler alınabilecek. Geliri için öngörülerimiz var ama; müracaatla birlikte ortaya çıkacak. Bu bedel, kentsel dönüşüm için kullanılacak. Gelirle belediyelere 3 yıl ödemesiz, sıfır faizle kredi kullandıracağız” cevabını MİLYAR TL GELİR BEKLENTİSİ“Önümüzde bizi bekleyen bir tehlike var” diyen Özhaseki, Türkiye’de son 100 yıl içinde yıkıcı şiddette 56 deprem meydana geldiğini, bu depremlerde 83 bin can kaybı, 100 milyar dolar da maddi kayıp yaşandığını söyledi. İmar barışından en az 40-50 milyar lira gelir beklendiğini kaydeden Özhaseki, ayrıca her yıl ortalama 500 bin bağımsız birimi yenilemeyi hedeflediklerini de belirtti. Bakan Özhaseki, “Bugünkü şartlarda 100-150 milyar liranın piyasaya para girmesi demek” diye konuştu.FİKİRTEPE ÖRNEĞİNİN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ’Özhaseki, imar barışı ile mevcut yapı stokunun durumunun tespit edileceğini ancak kimseye avantaj sağlanmayacağını belirterek şunları kaydetti “80’li yıllarda iskânını almış bazı binaların, depreme dayanıksız olduğunu biliyoruz. Vatandaşı olduğu yerde dönüştürmek esastır. Bunu getiriyoruz. Belediyeleri artık vatandaşla muhatap edeceğiz. Belediyeler vasıtasıyla iş yaptırmaya çalışacağız. Vatandaşla sıkıntı olan Fikirtepe gibi örneklerin önüne geçmeye çalışacağız. Bir merkezin olduğu birtakım mahalleler ortaya çıkacak. Belediyelere yüzde sıfır kredi verirken, malzemeler yerli ve milli olursa vereceğiz. Türkiye’den kendi şirketlerimizden karşılarsa vereceğiz. Kapı kolları başka yerden gelirse kullandırmayacağız.”
Osman Yetim - Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, yaylada kaçak ev yaptığı için Torul Asliye Ceza Mahkemesince 5 ay hapse mahkum edilen 84 yaşındaki Ali Osman Kırkıç'a verilen hapis cezasını, usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle oy birliğiyle kaldırdı. Kentin Torul ilçesinde yaşayan Kırkıç'a, hazine arazisi olan yaylada 25 Ekim 2007 tarihinde yayla evi yaptığı gerekçesiyle Torul Asliye Ceza Mahkemesinde "hakkı olmayan yere tecavüz ettiği" iddiasıyla dava açıldı. Davayı 2008'de karara bağlayan bu mahkeme Kırkıç'a önce 5 ay hapis ve 80 lira adli para cezası verdi. Mahkeme daha sonra seçenek yaptırımları dikkate alarak Kırkıç'ın evini yıkmasına, aksi taktirde hapse konulmasına hükmetti. Bu kararı 2012 yılında değerlendiren Yargıtay da Kırkıç'a hapis cezası verilmemesi gerektiğine işaret edip sadece sanığın yayla evinin yıkılmasına karar vererek, yerel mahkemenin kararını düzelterek onadı. Kararın kesinleşmesi sonrası Kırkıç'ın evini yıkıp yıkmadığını jandarma aracılığıyla araştıran Torul Cumhuriyet Savcılığı, evin yıkılmadığını tespit ederek durumu aynı mahkemeye bildirdi. Mahkeme de ek bir karar alarak Kırkıç'ın hapse konulmasını kararlaştırdı. Bu karar Kırkıç'a da tebliğ edildi. Mahkemeye itiraz eden Kırkıç, yaşlı olduğunu, okur yazar olmadığını ve yaşlılığı sebebiyle tebligatlara cevap veremediğini savunarak, hiçbir zaman kasıtlı bir suç işlemediğini, hakkı olmayan yere tecavüz etmediğini, iklim koşulları gibi elinde olmayan nedenlerle yaylaya gidemediğini ve kendisine haksız ceza verildiğini öne sürdü. Kırkıç, hakkındaki hapis cezanın kaldırılmasını ve beraatını talep etti. Torul Asliye Ceza Mahkemesi de itirazı reddederek, Kırkıç'ın dosyasını incelenmesi için bir üst mahkeme olan Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Bu süreçte görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı da Kırkıç'ın itirazının kabul edilmemesini istedi. -Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti'nin kararı- Dosyayı inceleyen Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti ise Doğu Karadeniz'deki yaylalarda sıkça yaşanan kaçak yapılaşma sorunu ve yayladaki hazine arazisine kaçak yapı yaptıkları gerekçesiyle hapis cezaları alan yaylacılarla ilgili önemli bir karar aldı. Heyet, hukukun genel ilkelerine dikkati çekip hapis cezasının uygulanmasında alternatif yöntemlerin araştırılması gerektiğine işaret ederek, "Hapis cezası, en son başvurulacak bir tedbir olarak algılanmalı" dedi. Kişinin eğitimi, yaşadığı sosyal çevre ve ahlaki eğilimleri itibariyle tesadüfi suçlu olabileceği belirtilen kararda, "Bu kişilerin mahkum oldukları cezanın infaz kurumunda çektirilmesi, toplum barışı açısından bir zorunluluk göstermeyebilir" denildi. Kararda, kanunun hak ve adalet denilen yazılı olmayan hukuka dayanması, yasaların hak, adalet ve eşitliği sağlayacak şekilde yorumlanması gerektiği anlatılarak, koşulların bulunması halinde kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiği kaydedildi. -Heyet "Yargı mensupları ve yakınları da fail olabilir" Toplum barışı, adalet duygusu ve tesadüfü suçluların mağduriyetine işaret edilen kararda "Cezaların hükmedilmesi ve infazında eşitlik ve merhamet vicdan ilkeleri göz önüne alınmalıdır" ifadesine yer verildi. Kararda, yargı mensupları ya da yakınlarının da hayatın akışında bir kamu davasının faili olabileceği vurgulanarak, "Kendi yakınımız olan failin daha fazla mağdur edilmemesi için nasıl vicdanımız titremekte ise aynı şekilde tüm olaylarda karşımıza gelen failler yönünden de aynı değerlendirmeyi ve vicdani kanaati uygulamamız gerektiği unutulmamalıdır" denildi. Heyet ayrıca Kırkıç hakkındaki Torul Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk kararda "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair hususun" Yargıtayca dikkate alınmadığına işaret ederek, Kırkıç'a hapis verilirken bu durumun koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmediğine dikkati çekti. Kırkıç'ın itirazını kabul eden Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, Kırkıç hakkında Torul Asliye Ceza Mahkemesince verilen 5 ay hapis cezasının uygulanmasına dair ek kararı, usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle "oy birliğiyle" kaldırdı. Dava dosyası, Torul Asliye Ceza Mahkemesine geri gönderildi. Muhabir Tuncay Bekar Yayıncı Ömer Erim Baştimar - GÜMÜŞHANE Osman Yetim Ali Osman Gümüşhane Torul Yerel Haberler
hazine arazisine kaçak yapı cezası